tiyatrolarınsonundakiayaktaalkışlamagerizekalılıı

Topunuzun ayakları kırılsın da kalkamayın pezevenkler.

bu nedir arkadaş yaşınız kaç, bu nasıl bir yüzeyselliktir, nasıl bir popülizmdir. her izlediğin oyuna "hayatının oyunu" muamelesi yapmana gerek yok ki,  öyle olmayanlara da ihtiyaç var, öyle bile olsa bu ayağa kalkma işini belkiçok gaza gelirsen ömründe bir olmadı iki kere yapman gerekir. ondan da emin değilim de her oyunda tavşan gibi fırlamak nedir acaba.

özellikle tek kişilik oyunlarda yapıyolar. Ama oyunu çok beğendiğinden falan değil ha, "ulan bu adam bu kadar şeyi nası ezberlemiş vay arkadaş ne oyuncu beee" yüzeyselliği yaptırıyo bunu.

adamın işi bu tabi ki ezberlicek.

he bi de televizyonda falan gördüğü adamı tiyatroda da görünce - ki zaten o oynuyo diye gidiyor embesil- o selamlama yaparken ıslık falan yapıp ayağa kalkma var, o adam kendinden önce selama duran hiç kimseden daha iyi bir oyuncu değil, sadece senin gibilerin beğeneceğini düşünen bi kaç ticari dizi yapımcısı almış televizyonda görev vermiş.

birini tutup "çok iyi oyuncu" "o varsa güzeldir" anlayışı var ya, bi daha denk gelmek istemediğim, büyük sinir harbine uğradığım utanç verici bir duygu. bunların yüzde sekseni en iyi oyuncu şener şen'dir der, sahnede falan eskaza görse, hiç bişey de yapmasa domalana kadar eğilip alkışlar.

yaşı ilerlemiş serdar ortaçları nimetten saymak alışkanlık oldu siktiimin ülkesinde. Ama bu ayakta alkışlama meselesi çok acıklı gerçekten, popülizmden, o an gördüğünün, katıldığının, duyduğunun en iyi ve en mübarek olduğunu saymaktan kaynaklanan bir durum.

Çehov makinesi gibi tüm rollerin nerdeyse eşit olduğu, performansların şahlandığı, tüm oyuncuların ayrı ayrı harikalar yarattığı, -yüzbaşılı bölümünde uyuduğum-her kısmı ayrı  oyun olabilecek kapasitede bir oyundan sonra alkışın şiddetini yavaş yavaş arttırmak gibi bir densizlik yapıp assolist uğur polatta ayağa kalkan mahalle kadınları yazdırdı bana bu yazıyı.

uğur polatla şener şenle bi derdim yok, yalnız verileni alıp baştacı yapanlar sinirlendiriyo beni.

orjinal notlar 5

Iiiyyreeppnaaalubnana yine qewle kofa donuyo, hava cok sicak suan, tren de sicak, sarjim yuzde 6, sabah cok souktu, ama kiev zaten kharkowdan falan souk.

Kiev olaganustu gorkemli bi yer, heralde gitmedigim hic bi yeri kalmadi, ilk andaki berbat ruh hali biraz mutlu olmami da engelliyo, sehrin en guzel yerinde inip gorkemine ihtisamina bakamadigim icin cok muzdarip hissediyorum ama gecti gitti, bi sekilde alisiyo insan. Bu maltepeli de beni kesiyo he, bakinca kaciriyo gozleri, ilk gunku herseyi yapmis olmanin rahatligi, gizaltina bile alinmis olmanin maceraciligi ikinci gun ne isim var burda ya dondu, 

Yoresel kiyafetli sirinlestirolmis bi yerde tavsan rostosu yedim, adam dikkatli dikatli inceliyo beni, bok var amina koyim gozlerimiz kaverengi ama normal insaniz iste, senin de dislerinin yarisi yok bise dioz mu biz ivan.

Neyse balikli ve tavuklu poca igrencti, tavsan farkliydi, cok yiyemedim enginar brokoli ve sulu biseydi zaten, kokuyodu da et, yine de kiza fkusno dedim. Gulumser diye, gulumsemedi.

Butun kiliselerine butun muzelerine gittim heralde. Tekne turuna gec kaldim galba biraz ama o da cok cekmedi beni zaten, soguk halic gibi bi nehir, bisey gecmiyo oyle duruyo, maltepeli yataani hazirliyo.

Kharkowda Sovyetskaya muhtesem bi yer gercekten,

notlar hakkında

Notlar Ekim 26 da yazıldı, izve ötesi bir trende yolculuk ederken, kalan azıcık şarjımla, şimdi anlatmaya kalksam daha farklı tasvir ederim durumu, bu yüzden orjinalliğini hiç bozmadan yayınliym dedim, ek yapmadım hatalarını bile aynen bıraktım, Yayınlamayı düşünerek yazdığım notlar değildi bunlar bu yüzden bir kaç yerini çıkardım sadece.

o anki ruh hali neyse tam onu yansıtsın, bana onu hatırlatsın istedim, öyle de oldu 

orjinal notlar 4

Maltepeli gozlerini kaciriyo, kharkowa gidiyomus o da, gelirken de bi turk gordum kharkow istasyonunda bilet alirken, yasli bi adam, yardimci oldu baya, tiflisli miymis batum mu, tam solemedi, yahsi konusuyo ama, 

Birazdan sarjim biticek, dogu ekspresinin hic alinmadigim yerlerinde yolculuk yapiyorum, uzun yol bolimlerine bizi almazdi konduktorler. daha 6saat var kharkowa, orasi cok sicak geldi bana, ilk oraya gittim, hersey cok guzel gitti falan ondan heralde, yoksa kievle alakasi yok,

Fakat kahvalti yaptigim yerdeki hafif dekolteli kadinla baslayan gun, rusca siz ne tavsiye edersiniz diyince gulumsemesi bi heyecan yaratti bunyede. butun binalarin icine girme istegi, doymak bilmez dolasma istegi tavan yapti orda, binalar, caddeler, sakinligi, kalabaligi, sanki 70lerdeki filmlerden bi sekans yasiyomusum gibi, epeski arabalar, epeski binalar epeski kiyafetler, fakir, soguk, ucuz, farkli tipler, aliskanliklari farkli insanlari rutinine karismak da sahane geldi, belki ilk oldugu icin bu kadar muthisti, belki cebimdeki parayla istedigim herseyi yapabilecegim icin. Her yere metro, heryere rahat ulasim, yeralti carailari yer ustunden daha zengin, adim basi kahve, otomat, fakir ama standartlardan taviz vermeyen adamlar gibi tasvir ettim, tabi yanilio da olabilirim. 

Dilencileri, cocuklu kadinlari, genc kizlari, nuhneviden kalma tranvaylari, metrolari, epeski otobusleri fakat yuro 2012kapsaminda yepisyeni yapilmis metalist kharkow stadyumu.kucucuk caddelerden olusan bi kac ana merkez, merkezi bayildigim 1. leventin biraz deysiyi, genisi, cok daha buyugu gibi, tum caddeler bu ferahlikta, agaclik, sakin, ankaranin arjantin caddesi kivaminda, adin basi kafe, bazisi esnaf lokantasi gibi bazisi starbaks gibi.genel olarak kharkow cok sicak geldi, misafir gibi bile hissetmedim, parkinda peynir yedim, metrosynda kek yedim, ayaklarim kopana kadar gezip, caddelerde bira ictim.

orjinal notlar 3

Her cocuk biraz eskiya biraz umuttur yakindan bakildiginda, 

Bu sarisin piclerde eskiyalik agir basiyo zaar, rom naber lan dedim simdi, gulumsedi falan, biskuvi verdi bana, annesi karsimda uzanmis dergi okuyo,arada gulumsuyo, souk kadin,  adam ust katimda yatio, benim yerim de annesinin ust kati ama cocugun boyundan dolayi ayak kenarinda oturuyorum, carsafi yataga gecirecek yastii masrigi ayarlican uzun is, aslinda uzansam fena olmaz ama belki sonra seyaparim daa cok yolum var.

Biskuvinin adi apmex. Buyuk paket yapmislar, ac fakir ulke tabi, azcik seyle doymuyo, eger bu qewle kofa muzigin geldigi son nokta degilse ben de bisey bilmiyorum.

Caprazimda ukrayn turk ortak yapimi bi kadin oturmus cay iciyo, adi lila, turk diyince cok heyecanlandi, ben cok seviyom dedi, belli annen de cok sevmis, babaannesi varmis, malteeepeee, zumrutevleeer, gebze harem hattindan dunyanin hic biyerinde kacis yok, 

Karizmatik karizmatik bilete bakan saffet sancakliya benzeyen adam, cay dedi demin ookeeyy dedim, icinde limonuyla sallama cay getirdi, eliyle 3 yaparak so dedi, bazisi elle isaret yapmaya gerek bile duymuyo, nasi bi kafa yapisiysa, tabe tane ingilizce sordugum soruya, ingikizce ogretmenine itiraz eser gibi akici ruscayla karsilik veriyo, lan oyle annasam oyle sorarim zaten, yukardaki ehtiyar dergiyi dusurdu, bana diyorum 5grivnilik sir ver diyorum, isaret dili, evrensel terim, azcik rusca katiyorum, sir i biliosa anlar diyip baya baya biseyler annatio, bilmiyorum diyince de garipsiyo, biraz sinirlendim sonuncuya, zor bise dil ki bu yaa dedim, 5 yaptim grivni dedim sir dedim, amina koycam dedim sonra, onun da turkis anlamadigindan emin oldum.

orjinal notlar 2

Cuvarmani serciyaye Huuyemman heeyeemmaan huuyeemmaan heeyeemman le le xifse, bu sarki o kadar muhtesem ki kim soylese gideri var.

Ukraynaya ilk inecekken ucagin kapisinda bekleyen kamufle kiyafetli polizeiden cok urktum, yanindan gecip gittim ama biraksalar pegasusa geri donecektim, sonucta adamlar adanali, halden annarlar, o ne sert bakis o ne sarilik amina koyim,

Arkadas herkes mi neden geldin gozuyle bakar adama, ooo simdi de ehtiyarin yemek sekansi basliyor, sari ucuzluk marketi posetinde sacilsin yumurtalar, sirlar svanini ler, kepek ekmegi isirdi suan, kofte cikti uuu kokuya bak sarimsak forever, kadinbudu mu lan o, neyse konuya donelim, henuz hava alanindayken etrafta bi kac turk varken daha bu kadar aciz hissetmiodum, ne var lan diodum ilk ben mi geliom gezmeye, sonra giderek ilk ben gelmisim gibi oldu, anlasma istegi sifirin altinda, kave var mi diosun yok diyo, yanda otamat var desene natasa, yalniz 6 7kizla tanistim 3unun adi natasa, 

Havaalaninda beklettiler once diyor yukraine, hafiften de baariyo bole turkler homurdaniyo, biz yapsaak, kiyamet koparlar duyulabilecek.seviyeye geliyo, anormak bise pek yok suana kadar, fakat hakkaten ilk defa turis geliomus gibi yarim saat kuyruk bekletip sonra gidin surda form doldurun demeleri de buyuk mallik, neyse bitti o isler, yufuukk yu ar forst taym yukraine, he dedim, gelis gidis iki sayfa var, ikisini de.muhurledi, o gunun tarihiyle, bunu kaybetme gelince sorcam dedi, en celimsiz polis bana denk geldiginden ozguven henuz zirveydi bende, siktir lan dedim devam ettim, ucaktan inince, essek kadar hac takmis 2metre turk picine yanasip merkeze gidiosan taksiyi paylasak dedim, arkadas gelcek beraber gideriz demisti, sonra baktim bunnar form isini beceremedi devam ettim ben. X ray de beni cevirdiler, bi adami daha cevirdiler, adam plastik kablo kanali tasiyordu, biseyler annatti, sende rusca var mi dedi, yok dedim, bana sordu bu ne actim ki pil, he dedi gectim, yani bi ucak dolusu insanda tek pil tasiyan benmiymisim, havaalabindan disaru ciktim biri yanasti hemen, taksi dedi, yok dedim, baktim bi kac kurt var, dedim bunnara yanasirim ben, bunlarin da servisi gelmesin mi, tekrar iri sariya gittim, dedim abi taksi yes, haydaa kadin yatak yapio bunlar da yatcak, bu ehtiyarla tanisiyolar mi nedir, gel burda yat diyo heralde, ehtiyar benim kalkmami beklio olmasin lan, adam 20tane elma yedi arkadas, 

Neyse taksi stolka dedim, 300yazdi deftere, eminonundeki dovizcinin elinde 299vardi, soyledim, pazarlik yapiyorum sandi, 20kurus mu yapcam pazarlik alla alla, neyse biraz dolasti ama kalipso yu buldu, adami aradi beni yerlestirdi, gecenin 3unde ben hayatta bulamazdim orayi,

Otelci bohem gorunumlu, otel bohem gorunumlu, odam gul desenleriyle bezeli,

Cok susamistim su istedim, water dedim, bi dakka isareti yapti, bilgiaayari acti, chrome acti google yazdi translate e basti, yaz dedi, water i annamamasi ayri bise de bi de o ukraine klavyede benim water yazabilecegimi dusunmesi bambaska bi zeka ornegi. Neyse annastik bi sekilde, bi tek ben.mi kaliyorum tek yabanci ben miyim bilmiyorum ama etraf bos kapilar kitliydi, arka tarafindaydi heralde esas hosteller.snif snif yapip gaz diyerek, gazi kapatmasini isaret ettim, neyse ki 2.dunya savasi yasamis memleket hemen anladi kapadi gazi, solemesek gaz odasina baglicak yani, bazi seyler evrensel olmali yahu biz de oluyoruz bu kokuda, 

orjinal notlar 1

Vay arkadas bu ne pis ne ucube bi trenmis boyle, gunduz gunduz acmislar yataklari carsaflari uyuyolar millet, simdi muzik dinliyorum, kurdo, issa hasan, yanimdaki ihtiyar yukariya yer yataa yapti pijamalarini giydi, dur bakalim yatcak heralde, benim yerim de yukari da kim cikcak oraya simdi, natasa bileti alirken demedi ki yerin yukari diye, ben oturarak gitmek istiom belki, 10.mevkiye blet almisim, ben de diyorum bu nie bole ucuz oldu, 10liraya 9saatlik yol bileti aldik mnkym. Karsimda bi kucuk pic var, adi rom, annesi var bi de, biraz treni gezdim, ortalik tanga kayniyo. Hostelde gece gelen adam yuzunden telefonu sarjdan cikardim, nasi geccek 9saat hic bilmiyorum, kiev week diye gastem var, nivspepaahh

diyince annamiolar gazetta diyince veriyolar, kompartiman gorevlisi temiz carsaf getirdi, bu kulakliklar muhtesem, uyumicam ben yaa, perdeleri de kapadilar, ehtiyar bi de esnese annicam ki yerine git diyo heheh. Ooo karsidakiler pattes cikardi, domat salata sucuk ve sir da var, sir peynir demek, yukreyne sinirlarindaki tum peynirlerden denedigim icin ogrendim adini, sovinina da domuz demek, bi farki yok tadi ayni monaakoym. Oooff yumurta da cikti hay ammmina koyim kokuya bak yaa, iyy ooggghh eeeeoooeegggg, cocuk acikmis ama hayvan gibi yiyo, ikram eden yok anasini satiym, insan nezaketen salat i dorde bolup bi tanesini uzatir, kuru kuru spasiva yetmio speeyyll grivni versen verirler, neyse ben cok yedim zaten, fegisik seyler yicem diye mide corba oldu, dun rabbit rostosu yedim yoresel mekanda ferah ferah, bu sabah da hayvan gibi cesit yaptim, mucver, kiymali omlet, domuz sosiska, adini bilmedigim bole deyisik islak bi peynir desen degil, poca desen dil bise yedim, bi de icli kofte gorunumlu tavuk yedim ki o berbatti, tavsan eti sert, soslar cok agir, sarimsak forever, fkat kuflu peyniri sahane. Sis kebaaab biudi goorll insanlar da tam bir aygir, zaten parami caldilar, of unutmak istiyorum o kismi, metro amima kodu, cuzdani geri birakti allahtan yoksa kalmistik burda, gerci dilenciler de nefis is yapiyo burda ha, ehtoyar hala yatmadi yaa, komunist partinin secim bildirgesini okuyo, sanki yonetime gircek koduum, 19a basican muhru gidicen iste, metroda o talihsiz olay olmasaydi tesadufen kievin en guzel en gorkemli noktasindan ilk ciktigimda hissettiklerim cok farkli olucakti, en cok ona uzuluyorum 24saat de gwcmedi etkisi, bir gunumu yedi resmen hirsiz, hayvan gibi para harcayabilirdim, bratslava otelde bile kalirdim monaakoymmm, gittik dengeleyelim diye kievin gebzesinde kaldik, yolu da ogrenene kadar taksiye 40grivni bayildik, bi de kopek kovaladi, host evrenselmis, votir diyince annamiyolar, host diyince anniolar, 1saatim dolayazdi, issa hasan basa sardi, ama bu kulaklik gercekten muhtesem, kela mem dinleyecegim ani iple cekiyorum, 

Vuydubchi den metro ile teatral'na dan dzala Train station,

kiev Kharkow yolu

26ekim'012

12:05

metroda tulum çalan uzun saçlı adama cafe le jardende gelen telefon (monolog)

Alooouu
 bahattin bicakci bendeniz, 
hic gorusmeye gerek yok, uccyuz bin lira verursun daa. 
Artvin zaten calayruum. 
Gununi tariyini bana ha bu telafona sey cek... 
...
Mmmesaj cek. 

Bahattin bicakcu sevgiler saygilar sunuyir sana.

ses kayıtları arşivi 1

bu da

tuvalet kağıdıyla burnumu silerken mutlaka dörde katlarım,

tuvalet kağıdı tek katlıysa da dörde katlarım, dört katlıysa da dörde katlarım.

önyargı işte bu da